Çocuğunuzu Dinliyor Musunuz?

Çocuğunuzu gerçekten dinliyor musunuz? Çünkü gerçek bir dinleme, çocuğunuzla iletişiminizi güçlendirebilir. Doğru dinlemenin yolları hakkında Altınbaş Üniversitesinden Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen önerilerde bulundu.

Dinleme, özellikle Lise Geçiş Sınavı (LGS) ya da Yükseköğrenim Kurulu Sınavı (YKS) gibi hem aileler hem de çocuklar için stres kaynağı olabilecek büyük dönüm noktalarında her zamankinden daha fazla önemli hale geliyor. Göz teması kurma, sorular sorma, empati gösterme gibi yöntemlerle çocuğunuzla iletişimde derin bağlar kurabilir ve onun duygularını daha iyi anlayabilirsiniz.

Altınbaş Üniversitesi ve APAM Psikolojik Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen’e göre, aktif dinleme ve bedensel işaretlere dikkat ederek, çocuğunuzun gerçekten dinlendiğini hissetmesini sağlayabilir ve iletişiminizi güçlendirebilirsiniz.

Ebeveyn ve çocukları arasındaki ilişkilerde unutulmaması gereken en önemli hususun, dinlemek olduğunu anlatan Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, yaptığı tanımlamada “Sadece söylenenleri duymak yeterli değil. Aynı zamanda karşı tarafın kalbine ulaşmak için gerekli olan iletişimin en güçlü köprüsüdür.” diyor.

Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, çocuğunuzu gerçekten dinleyip dinlemediğinizi anlamanın önde gelen belirtilerini ve göstergeleri olduğunu söyleyerek, bunları 6 maddede özetledi. İşte çocuğunuzu gerçekten dinleyip dinlemediğinizi anlamanıza yardımcı olabilecek bazı yollar:

 

1)    Göz teması kurma: Çocuğunuzla konuşurken göz teması kurmak, onun söylediklerine gerçekten odaklandığınızı ve ilgilendiğinizi gösterir. Göz teması kurmak, iletişimi güçlendirir ve çocuğunuzun kendini daha rahat hissetmesini sağlar.

2)    Sorular sorma: Çocuğunuzun söylediklerini anladığınızı ve derinlemesine dinlediğinizi göstermek için ona sorular sorun. Bu, onun düşüncelerini ve duygularını daha fazla açıklamasını teşvik eder ve iletişimi derinleştirir.

3)    Empati gösterme: Çocuğunuzun duygularını anladığınızı ve onun bakış açısını takdir ettiğinizi göstermek için empati gösterin. Onun duygularını anlamaya çalışın ve bu duyguları doğrulayın.

4)    Aktif dinleme: Çocuğunuzla konuşurken sürekli olarak cevap vermek yerine, sadece onu dinleyin. Konuşurken onu kesmeyin ve sözlerini bitirmesine izin verin. Ardından, onun söylediklerini kendi ifadelerinizle tekrar ederek doğru anladığınızı gösterin.

5)    Bedensel işaretler: Çocuğunuzun size anlatırken veya konuşurken gösterdiği bedensel işaretlere dikkat edin. Örneğin, beden dilini, yüz ifadelerini ve ses tonunu izleyin. Bu işaretler, çocuğunuzun gerçekten dinlenip dinlemediğinizi anlamanıza yardımcı olabilir.

6)    Açık uçlu sorular sorma: Çocuğunuzla iletişim kurarken, ona açık uçlu sorular sorarak daha derinlemesine düşünmesini ve duygularını ifade etmesini sağlayın. Açık uçlu sorular, çocuğunuzun sadece evet veya hayır cevapları vermek yerine düşüncelerini daha geniş bir şekilde ifade etmesine olanak tanır.

Altınbaş Üniversitesinden Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, dinlemenin sadece sözlü iletişimle sınırlı olmadığına da dikkat çekti; gerçek bir iletişim kurmanın ebeveynlerin çocuklarıyla bağ kurması ve duygularını anlamalarının önemine değindi. Özen değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

“Dinlemek, onların dünyasına derinlemesine dalmak ve onların bakış açısını anlamakla başlar. Böylece, çocuğunuzla sağlıklı bir iletişim kurabilir ve güçlü bir ilişki geliştirebilirsiniz. Özellikle çocuklarınız için önemli olan Lise Geçiş Sınavı (LGS) ya da Yükseköğrenim Kurulu Sınavı (YKS) gibi stresli sınav dönemlerinde bu daha önemli hale geliyor. Anne-babalar, özellikle kendi olmak istedikleri ancak olamadıkları meslekleri çocuklarına dayatmamalı. O olamamışlık, hayallere ulaşamamışlık anne ve babanın kendisine aittir, çocuğa değil.”