Bayramda Beslenmeye Dikkat

Özellikle et ağırlıklı olarak beslenilecek Kurban Bayramı öncesinde Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Özlem Karagöl uyarılarda bulundu.

Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Özlem Karagöl Kurban Bayramı öncesinde sağlık uyarıları yaptı. Karagöl bayramda yapılan en büyük yanlışın gün içinde öğün sıklığına dikkat etmemek olduğunu söyleyerek, bu dönemde alınabilecek önlemlerle daha sağlıklı bir bayram geçirmenin mümkün olacağını ifade etti.

Bayram boyunca kırmızı et ve tatlı tüketimi bir hayli artıyor. Bu durumun özellikle kalp hastalığı, hipertansiyon ve diyabet gibi kronik sorunları olanlarda, gastrit, ülser gibi mide problemleri yaşayanlarda, ileri yaşlardaki kişilerde ve özel beslenme tedavisi uygulayanlarda ekstra sağlık sorunları oluşturabildiğini aktaran Altınbaş Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Özlem Karagöl, bayram boyunca dikkat edilmesi gerekenleri ve ne gibi önlemlerin alınabileceğine dair bilgilendirmelerde bulundu. Özlem Karagöl, bayramda artış gösteren mide ve sindirim sistemi problemlerine de dikkat çekerek “Bazı küçük ama etkili beslenme önlemleriyle sağlığınızı koruyabiliriz.” dedi.

“Az ve sık öğünler tercih edin. Etinizi öğlen yemeyi tercih edin”

Genellikle öğün sıklığına dikkat edilmeyerek en büyük hatanın yapıldığını söyleyen Özlem Karagöl, öncelikle bu kurala dikkat edilmesi gerektiği görüşünde. Karagöl akşam yemeklerinin geciktirilmemesini ve yemek porsiyonlarının arttırılmaması gerektiğine vurgu yaparak, etin tüketim saatinin önemli olduğunu dile getirdi. Karagöl sözlerine şöyle devam etti:

“Bayramlarda bile günde 4 -5 öğün olacak şekilde bir beslenme planı uygulanmalı. Fazla miktarda ve geç saatlerde yemek yemekten kaçınılmalı. Sindirimi zor olan kırmızı et hazımsızlık ve şişkinlik olmaması için akşam yemeklerinde değil, öğle yemeklerinde yenmeli. Ayrıca etin yanında pirinç pilavı, patates, börek gibi glisemik indeksi yüksek besinleri de tüketmemeye özen gösterilmeli. Zira bayramda hazımsızlık ve kabızlık yakınmaları sık görülebileceğinden etin yanında sebze yemekleri ya da salata yenmeli.”

“Sebzelerle farklı tahta kullanın, etinizi ne az ne de çok pişirin”

“Et hazırlamada kullanılan kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalı” diyerek uyarılarına devam eden Karagöl, pişirme yöntemi konusunda da tavsiyelerde bulundu. Karagöl, “Çiğ ette bulunan mikroorganizmaların sebze meyvelere geçmesine engel olmak için ayrı tahtalar kullanmak gereklidir. Ayrıca çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli ‘kanserojen maddelerin’ oluşumuna hem de B1, B12, folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açacağı için tercih edilmemelidir. Yanmış et ne kadar zararlıysa, çiğ ve az pişmiş etler de zararlı. Zira bu etlerle sindirim kanalına hayvanlardan bazı hastalıklar bulaşabilir. Paraziter hastalıklara neden olabilir. Bu nedenle eti iyi pişirdiğinize dikkat edin.” diye konuştu.

“Eti iyi çiğneyin”

Karagöl etin sindirimi için öncelikle çok iyi çiğnenmesi gerektiğini de hatırlatarak, “Sindirim ağızda çiğneme ile başlar. Lokmalarınızı ne kadar iyi çiğnerseniz ve yemeğinizi ne kadar yavaş yerseniz, sindiriminiz o kadar kolaylaşır. Böylelikle beyinde tokluk hissi daha hızlı meydana gelir. Reflü, hazımsızlık, gaz sancıları, kabızlık yakınmaları ve kilo alımına karşı eti iyi çiğneyin.” dedi.

Bu tavsiyelerle daha sağlıklı bir bayram geçirmek mümkün

Genel olarak sakatat tüketiminin de arttığını bu yüzden özellikle kolesterol hastaları ile kalp-damar hastalığı riski taşıyan kişilerin sakatat tüketiminden kaçınması gerektiğini vurgulayan Altınbaş Üniversitesinden Karagöl, tavsiyelerini şöyle sıraladı:

- Yemeklerde etin yanında gazlı içecekler ve şeker içeriği yüksek meyve suları tüketmeyin. Bu içecekler reflüyü tetikleyebilir, kan şekerini yükseltir, ayrıca hazımsızlık ve şişkinliği artırabilir. Bunların yerine su ve ayran için.

-Bayram sıcak yaz günlerinde denk geldiğinde hijyen sorunu daha büyük problem oluşturabilir. Zira hijyen uygulamaları iyi olmayan şartlarda hazırlanmış yiyecekler sağlınızı tehdit eder.

-Kırmızı et hem iyi protein kaynağı hem de yüksek oranda demir içermektedir. Etin içerisindeki demirin biyoyararlanımı artırabilmek için ve yoğun et tüketiminin vücutta oluşturacağı toksin etkisini azaltmak için iyi bir C vitamini kaynağı olan yeşil yapraklı sebzeler ile yapılmış salataya sofrada yer verilmesi doğru bir seçim olacaktır. 

-Bayramda aşırı et tüketimi, tuz oranının artmasına sebebiyet verebilmektedir. Bunun yanı sıra yetersiz su tüketimi de söz konusu olabilmektedir. Vücudun su ihtiyacını karşılamak için yeterli miktarda su içmek önemlidir. Bol su içerek vücudun susuz kalmasının önüne geçilmeli ve sindirim-boşaltım sistemi sağlığı desteklenmelidir. Mutlaka gün içerisine yayacak şekilde 2-2,5 litre su içilmelidir.

-Bayramda bilinçsizce çikolata ve tatlı tüketilir. Fazla çikolata ve tatlı tüketimi, mide yanması, bağırsak bozuklukları gibi şikâyetlere neden olur. Çikolataya ve şekere alternatif olarak; vitamin ve mineralden zengin ve posa içeriği yüksek olan kuru meyveler, ceviz, fındık gibi kuruyemişler tercih edilebilir.

-Gün içerisinde farkında olmadan olması gerekenden fazla miktarda çay, kahve tüketilir dolayısıyla vücudumuza fazla miktarda kafein almış oluruz. Fazla kafein alımı ritim bozukluğu, çarpıntı gibi sağlık problemlerine neden olabilir. Bunun yanında fazla kafein alımı vücutta demir emilimini de bozabilir. Bu yüzden özellikle demir eksikliği anemisi olan kişilerin kafein alımına dikkat etmeleri gerekmektedir. Son çalışmalar günlük kafein alımını maksimum 400 mg olarak göstermektedir. 1 fincan Türk kahvesi 60 mg, 1 büyük fincan çay da yaklaşık olarak 70 mg kafein içermektedir.

-Bayram süresince yeme alışkanlıklarının değişmesi ve hareketsizlik, vücutta enerji birikimine ve kilo artışına neden olabilir. Kalp ve şeker hastalarının bu konuya ayrıca dikkat etmesi gerekir. Bu nedenle fiziksel aktiviteyi arttırmak gerekir.