"Bağcılar'da Merhamet Büyüyor" Projesi

Altınbaş Üniversitesi’nin yürüttüğü "Bağcılar'da Merhamet Büyüyor" projesinde, çocuklara merhamet eğitimi veriliyor. Bağcılar Belediyesi iş birliği ile gerçekleşen projede, 12-13 yaş aralığındaki 70 öğrenciye verilen eğitimler 7 hafta sürecek.

​​

Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölümü, Bağcılar'daki çocuklara yönelik, kendilerine, başkalarına, hayvanlara, bitkilere ve çevreye karşı nasıl merhametli olacaklarını öğretmek amacıyla "Bağcılar'da Merhamet Büyüyor" projesi başlattı.

Bağcılar Belediyesi tarafından desteklenen projede, 12-13 yaş aralığındaki 70 öğrenciye, 7 hafta sürecek eğitimlerle teorik bilgilerin yanı sıra çeşitli etkinlik, ödev ve oyunlarla merhamet kavramı öğretiliyor.

Teorik çalışmanın ardından hayvan barınağı ve botanik bahçesi gibi yerlere ziyaretler düzenlenerek, çocukların merhamet duyguları pekiştirilmeye çalışılacak. Çocuklar, eğitimin son haftasında da başta deprem bölgesi olmak üzere ihtiyaç sahibi öğrencilere kırtasiye malzemeleri gönderecek. Proje kapsamında, merhamet eğitimleri verilen çocukların psikolojik ölçeklere göre farkındalıkları da incelenecek.

"Bağcılar'da Merhamet Büyüyor" projesini yürüten Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Esra Gül Koçyiğit, ilk 4 haftası sınıf içi olarak planlanan eğitimde, daha çok merhametin teorik yapısının ele alındığını söyledi.

Koçyiğit, eğitimin bu kısmında "kimlere merhamet edilir?", "bu süreçte neler yapılır?" gibi konuları çocukların keyif alabileceği drama çalışmaları, oyunlar, boyama gibi etkinlikler yaparak grup çalışmasıyla tamamladıklarını aktardı.

Teorik eğitimin ardından çocukların uygulama ve alan çalışmalarına geçeceğini kaydeden Koçyiğit, "Çocuklar merhametli davranışlarda bulunduklarında kendilerini çok iyi hissettiklerini, güven duyduklarını, bir başkası tarafından saygı gördüklerini, içlerinin kıpır kıpır olduğunu dile getirdiler. Gerçekten merhametin böyle bir tarafı var." diye konuştu.

Koçyiğit, merhametin psikolojik olarak pozitif bir yönü olduğunu ifade ederek, "Koruyucu bir faktör olarak düşünebiliriz merhameti. Merhamet kapasitesi yüksek olan kişilerde depresyon, anksiyete oranlarının daha düşük olduğu; merhametin öfke, korku, kıskançlık ve haset gibi duyguları azalttığına yönelik araştırmalar var." dedi.

Merhametin insanı sakinleştirdiğini kaydeden Koçyiğit, "Diyelim ki sinirli bir anınızdasınız ve merhamet duygusu o an devreye girdiğinde kişi sakinleşiyor. Çünkü vücudumuzda bize iyi hissettiren endorfin ve serotonin denen mutluluk hormonu salgılanmaya başlıyor. Bu sayede de aslında kişiler daha iyi hissediyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Esra Gül Koçyiğit, öfke ve saldırganlığı azaltan merhametin, fayda sağlayacağı yerlerden birinin de okul olduğunu kaydederek, "Çocukların akran zorbalığı şeklinde, o ilişki biçimleri noktasında da o zorbalık, zalimlik gibi duygularla başa çıkabilmede aslında elimizde büyük bir cevher var. O da merhamet. Merhameti bizim okullarda da eğitim müfredatına almamız gerekiyor." diye konuştu.

Öğrenciler de eğitimlere ilişkin duygularını paylaştı:

Hüseyin Kalkan: “Eğitimlerde merhametin ne olduğunu, hayvanlara, bitkilere ve başkalarına nasıl merhametli olunacağını öğrendim. Dersler çok eğlenceli geçiyor. Resim çiziyoruz. Hocamız geziye de götüreceğini söylüyor. En çok ağaç etkinliğini sevdim."

Muhammet Faruk Göktaş: “Derslerde bitkilere, cansız varlıklara, insanlara, her şeye merhamet etmeyi öğreniyoruz. En çok hayvanlara merhamet etme konusu dikkatimi çekti."

Hatice Kübra Köylü: “Derslerde çok eğleniyorum. Kendime nasıl merhamet etmem gerektiğini öğrendim. Beni mutlu eden kişilerle görüşmem gerektiğini öğrendim."

Gülcan Demircan: “Bundan sonra merhamet etmeyenleri gördüğümde, merhametli olmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunacağım."​

​​