Trump’ın Geri Dönüşü Dünyayı Nasıl Etkileyecek?

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Bahadır Kaynak Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesini değerlendirdi.

Dünyanın bir numaralı gücü ABD’de merakla beklenen başkanlık seçimleri sonuçlandı. 2016 yılında başkanlık koltuğunu kazanıp 2020’de kaybeden Donald Trump, bir kez daha seçmenlerin tercihi oldu. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Bahadır Kaynak Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesini değerlendirdi. 

"Çin ve Ortadoğu ile ilişkilerde zorlu bir döneme giriliyor"

2016 yılında başkanlık koltuğunu kazanıp 2020’de kaybeden Donald Trump, bir kez daha seçmenlerin tercihi oldu. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Bahadır Kaynak, yeni dönemde Çin ile olan ticaret savaşlarının daha da sertleşebileceğine dikkat çekerken Ortadoğu politikalarında alınacak agresif tutumun da bölgedeki tansiyonu artırabileceğini söyledi. 

Demokrat Parti adayı Kamala Harris’e karşı net bir zafer elde eden Trump’ın, dört milyondan fazla oy farkıyla liderlik koltuğuna geri döndüğünü ifade etti. İki dönem arasındaki Joe Biden Başkanlığı’nın ise ABD tarihinde bir ilk olarak kayıtlara geçtiğini aktardı.

Trump’ın, popülist bir siyasetçi olarak sadece ABD’de değil tüm dünyada güçlü sevgi ve nefret duyguları uyandırdığını söyleyen Doç. Dr. Bahadır Kaynak, “Toplumu keskin çizgilerle kutuplaştırdığı düşünülen Trump, kitleleri uçlara savuran tutumlarıyla da biliniyor. ABD’nin ve dünyanın en zengin kişilerinden birisi olması, çok varlıklı iş insanlarınca desteklenmesi Trump’ın kendisini sistem karşıtı gibi sunmasına da engel teşkil etmiyor” dedi. Trump’ın kendisini “sıradan Amerikalıların temsilcisi” olarak konumlandırdığını kaydeden Kaynak, özellikle Biden yönetimine karşı gelişen tepki dalgasının, Trump’a bu seçimde büyük avantaj sağladığını belirtti.

Trump Döneminde Ekonomi ve Dış Politika… 

Bahadır Kaynak’a göre, Trump’ın yeniden seçilmesi, Cumhuriyetçi Parti’nin geleneksel politikalarının tekrar sahaya sürüleceğine işaret ediyor. Vergi kesintileri ve kamu harcamalarının daraltılmasıyla ekonomide devletin ağırlığının azalacağı beklentilerine dikkat çeken Kaynak, kontrolsüz artan borç yükünü sınırlandırma çabalarının gündeme geleceğinin sinyalini verdi.

"Avrupa ve İngiltere, Ukrayna’nın savunmasında yalnızlaşabilir" 

Kaynak, Rusya-Ukrayna savaşının sonlandırılmasının Trump’ın kamu harcamalarındaki açığı azaltma planlarına yardımcı olabileceğini vurguladı. Bunun için Putin’in Ukrayna’ya karşı yürüttüğü saldırgan politikalarının bir biçimde yatıştırılması gerektiğinin altını çizdi. “Önümüzdeki dönemde Trump’ın Rusya’ya ne ölçüde alan açacağını göreceğiz” diyen Kaynak, bunun da kıta Avrupası ve İngiltere’nin Ukrayna’nın savunmasında nispeten yalnızlaşması anlamına geleceğini belirtti. “Bir bakıma Ukrayna’da Rusya lehine de olsa barış ihtimalinin güçlendiği bir döneme giriyoruz” öngörüsünü paylaştı. 

"Çin ile Ticaret ve Orta Doğu İlişkileri zorlu bir safhaya giriyor" 

Trump’ın yeniden başkanlık görevine gelmesi, Çin ile olan ticaret savaşlarının daha da sertleşebileceği anlamına geliyor. Trump’ı destekleyen sermaye gruplarının korumacı beklentilerine dikkat çeken Kaynak, ABD-Çin ilişkilerinde ve küresel ekonomide sarsıntılara yol açma potansiyeli taşıdığını, bu dönemin liberal ticaret sistemi açısından zor geçeceğini söyledi. 

Kaynak öte yandan, Trump’ın Orta Doğu’da İsrail’e yönelik desteğinin, özellikle İran’a karşı daha agresif bir tutumun sinyalini verdiğini ifade etti. İsrail’in bölgedeki eylemlerine Trump’ın destek vermesinin, bölgeyi yeni çatışmalara sürükleyebileceği değerlendirmesini yaptı. Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “Ortadoğu’daki tablo çok karışık. Trump’ın İsrail’in bölgedeki ileri hamlesi, bilhassa İran’a yönelik bir girişimde elini serbest bırakacağı beklentisi büyük belirsizlik yaratıyor. Hatta bu beklenti Suriye’nin geleceği konusunda Türkiye’nin kafasını kurcalamış durumda. Devlet Bahçeli’nin ağzından ilginç bir politik hamleyi tetiklemiş olduğunu değerlendirebiliriz. Eğer İsrail’in bölgedeki saldırgan politikası Trump’ın yeşil ışığıyla daha da keskinleşirse bölgeyi büyük çalkantıların beklediğini söylemek yanlış olmaz.”

Demokrat Parti ve Kamala Harris’in Yenilgisi

Altınbaş Üniversitesinden Bahadır Kaynak, Kamala Harris’in dört yıl önce Joe Biden’ın elde ettiği oylardan daha düşük bir destekle ağır bir yenilgiye uğradığını söyledi. Bu durumu Harris’in karizma yoksunluğuna bağlayanlar olduğunu da hatırlatan Kaynak, asıl nedenin Biden yönetiminin ekonomik başarısızlıkları olduğu görüşünde. Demokrat Parti’nin bu seçimlerde kaybetmesinin pandemi sürecinde enflasyonun kontrolden çıkması ve gelir dağılımındaki adaletsizlik, Biden yönetimini eleştirenlerin argümanlarını güçlendirdiği belirtti. Kaynak’a göre ABD çok zengin bir azınlığın daha da zenginleştiği, orta ve alt sınıfların iktisadi baskı altında ezildiği bir ülke görüntüsünü koruyor. Demokratların adaletsiz bir ekonomi yönetimi ve “geçici enflasyon” iddiasıyla alt kesimleri yoksullaştırdıkları için bu bedeli ödediklerini ifade etti. Kaynak, “Önümüzdeki dört yıl boyunca Trump yönetiminin politikalarıyla şekillenecek ABD’de, Demokratların bir sonraki seçimlerde nasıl bir strateji benimseyecekleri ise şimdiden merak konusu.” olduğunu dile getirdi.