Kadının Soyadı Serüveni

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrası, henüz yasal düzenleme yapılmaması evlenen kadının kendi soyadını kullanma hakkında yasal boşluk yarattı. Hukukçular, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesi çerçevesinde hızla düzenleme yapılmasını istiyor.

Soyadı kullanımı anayasamızda mutlak ve vazgeçilmez bir kişilik hakkı olarak kabul ediliyor. Bu konuda kadınlar 30 yıldır hak mücadelesi veriyor. Anayasa Mahkemesi Medeni Kanun’un 187. Maddesi’ni iptal ederek, toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelen bir dönüşümü sağlayabilecek adım atmıştı. Ancak AYM’nin verdiği 9 aylık süre 28 Ocak 2024’te dolmasına rağmen yeni bir düzenleme yapılmadı. Evlenen kadının soyadı konusunda yasal boşluk oluştu.

Altınbaş Üniversitesi’nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında düzenlenen Evlenen Kadının Soyadı Serüveni isimli Hukuk Söyleşisinde, oluşan bu yasal boşluğa dikkat çekilerek, en kısa zamanda eşitlik ilkesine dayanan bir düzenleme yapılması gerektiği vurgulandı.

Medeni Hukuk Uzmanı Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi ve aynı zamanda Aile Hukuku Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükran Şıpka’nın moderatörlüğünde düzenlenen söyleşinin konukları Avukat Nazan Moroğlu ve Avukat Ayten Ünal idi.

Prof. Dr. Şükran Şıpka, soyadı kullanımının bir kişilik hakkı olduğunu belirterek, kadının soyadından vazgeçemeyeceğini dile getirdi. Şıpka’ya göre kadın toplumda nasıl tanınmışsa evliliğinde de o kimlikle devamlılığı olmalı ve sadece evlenirken değil, boşanırken de kadın, istemesi halinde kocasının soyadından vazgeçmek zorunda olmamalı. Şıpka, “En doğrusu ve adili sosyal, akademik ya da iş hayatında nasıl isim yapmışsa kadının o şekilde devam edebilmesidir. Kadının kimliği olan soyadı, zorla değiştirilmemelidir.” dedi.

Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) ve birçok sivil toplum örgütünün kurucu üyesi olan Kadın Hakları Uzmanı Av. Nazan Moroğlu, kadın erkek eşitliğinin bir demokrasi sorunu olduğunu vurgulayarak, “Böyle bakılmadığı için ne meclis bugün bir açıklama yapıyor ne basında yer alıyor.” dedi.

MEF Üniversitesi’nde kadın hukuku dersi de veren Av. Nazan Moroğlu, “187. maddenin iptal edilmesiyle evlenecek kadın ve erkek evlilik sürecinde soyadlarını kullanmaya devam edebilecekti. Aynı zamanda halen evli olan ama sadece evlilik öncesi soyadını kullanmak isteyen kadınlar için artık dava açma zorunluğu kalkmış olacaktı. Ancak bugünkü uygulamalara bakıldığında ne nüfus müdürlükleri ne de evlendirme memurları bu konuda bilgileri olmadığını, talebi olan kadınlara bu konuda bir uygulama olmadığını söylüyorlar. Hiç iptal edilmemiş gibi. Oysa evlenme formlarının arkasında soyadı ile ilgili maddeler var. Evlenecek kadınlara okumalarını öneriyorum. İç işleri Bakanlığı da isterse bir genelge hazırlayarak bu karışıklığı rahatlıkla çözebilir.” değerlendirmelerini yaptı.

Av. Nazan Moroğlu’na göre, yasal boşluğu giderecek düzenleme kademeli, zamana ve zemine göre planlanmalı. Moroğlu, “Eşlerden her biri, kendi evlilik öncesi soyadını kullanmak istediklerini veya hangi eşin soyadının ortak aile adı olarak seçileceğini evlendirme memuruna yazılı olarak bildirebilirler. Kendi soyadı seçilmeyen eş, önceki soyadını aile adı önünde kullanabilir. Evlenme öncesi iki soyadı taşıyan eş, aile adı olarak yalnız bir soyadı alabilir veya eşinin soyadının önünde kullanabilir.” önerisinde bulundu.

Moroğlu, “Bu şekilde eşler, sadece kendi evlilik öncesi soyadlarını taşımaya devam etme hakkına sahip olacak. Bu hakkı kullanmak istemeyen eşlere de evlenirken aile adı olarak eşlerden birinin soyadının seçilme hakkı verilecek.  Böylece iki eşin de toplumsal yaşamda tanındığı soyadını evlenince de kullanmaya devam etmesi açısından eşler eşit haklara sahip olabilecekler.” dedi. 

Soyadı konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) dava kazanan ilk hukukçu olma özelliği taşıyan İstanbul Barosu üyesi Av. Ayten Ünal da “1994 yılında AİHM’e bireysel başvuru ile kendi soyadımı kullanma hakkı kazandım. Bu hukuk literatürüne ‘Ünal Tekeli Davası’ olarak gidi. Bu dava konuya farkındalık yaratmak için açılan pilot bir davadır.” diye konuştu.

Kadının 30 yıldır soyadını aradığını söyleyen Av. Ayten Ünal, “1998 yılında 55 kadın örgütünün görüşüyle hem kadın hem de çocukların soyadı kullanımı için bir taslak oluşturduk. Evlilikte kadının soyadına müdahale edilmemesine dikkat çektik.” dedi.

Toplum yapısına göre hareket edilirse değişimin sağlanamayacağı görüşünü dile getiren Av. Ayten Ünal, “Evlilikte isteyen istediği soyadını kullanabilir. Eşler ortak bir soyadı kullanmaya zorlanamaz ama eğer ortak soyadı kullanmak istiyorlarsa bir kadın, erkeğin soyadını aldığı gibi bir erkek de kadının soyadını alabilmeli.” dedi.